Sayfalar

28 Eylül 2011 Çarşamba

KARATAY TİPİ BESLENMEDE ÖRNEK MENÜLER

SABAH (HER SABAH) (07.00-09.00 ARASI)

  • Az pişmiş 2 adet yumurta
( yumurtayı omlet ya da haşlanmış olarak tüketebiliyorsunuz fakat çok pişirmemek gerekiyor. yumurta çok pişirildiğinde trans yağ üretiyor. Hazır lop, rafadan, az pişmiş pastırmalı omlet, menemen vb.)
  • Bir avuç içiniz kadar tuzlu peynir. 
(diyet, light olmayacak. Bildiğiniz lezzetli peynir)
  • Az tuzlu 8-10 adet zeytin
(üzerine zeytinyağ,limon ve baharat eklenebilir)
  • Bir çay bardağı yeni kırılmış ceviz.
  • Domates,salatalık,biber,nane,roka vb. aklınıza gelen her türlü çiğ sebze ve otlar serbest.
  • Çay ya da süt.
ÖĞLE YEMEĞİ (HERHANGİ BİR SEÇENEK TEK ÖĞÜN İÇİNDİR)(13.00-14.00 ARASI)
  • Etli ya da zeytinyağlı sebze yemeği
  • 3-5 kalem pirzola,biftek,bonfile, kuzu kapama vb.
  • Balık (kızartma olmayacak)
  • Döner, kebap ya da diğer kebap türleri. 
  • Her türlü mercimek yemeği
  • Semizotu
  • Enginar,kereviz,lahana veya pırasa yemeği
  • Karnıyarık,imambayıldı,patlıcan kebabı,yaprak sarma,dolma
  • Kuru fasulye
  • evde pişen her türlü çorba (hazır çorba olmamak kaydıyla)
EK OLARAK ŞUNLAR TERCİH EDİLEBİLİR:
Salata, yoğurt,cacık,geleneksel evde yapılan turşu

DİKKAT: Kesinlikle ekmek, pilav, patates hiç bir yemeğin yanında tüketilmeyecek.

AKŞAM YEMEĞİ (18.00-19.00 ARASI)

Öğlen menüsünden biri seçilebilir. Fakat akşam yemekleri en geç 19'da yenilmeli ve bir daha bir şey yememeli. Leptin hormonunun salgılanabilmesi için.

DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR YA DA ÖZET:
  • Karatay Beslenme Tipinde önemli olan pilav, patates ve ekmekten tamamen uzaklaşmak. Bulgur daha masum,
  • Akşamları 19.00'dan sonra bir şey yememek,
  • İsterseniz ara öğün yiyebilirsiniz, uygun yiyecekleri kullanamak,
  • Hazır gıdaları hiç bir şekilde tüketmemek,
  • Şekeri tamamen unutmak,
  • Hareket etmek, spor yapmak,
  • Kızartmadan uzak durmak,
sağlıklı bir yaşama ve göbeksiz, basensiz bir vücuda sahip olmaya yetiyor.

MODERN AİLELERE BİLGECE ÖĞÜTLER

.... Çocuklarınıza yaşamdan söz edebilirsiniz,
Ama sizin sözleriniz, yaşamın kendisi olamaz.
Onlara gördüklerinizi gösterebilirsiniz,
Ama sizin gördüklerinizle onların gördükleri ilelebet farklı olacaktır.

... Çocuklarınıza belli şeylerin iyi olduğunu,
Öğrettiğinizde,
Geri kalan her şeyin kötü olduğunu
Düşüneceklerdir.
Belli şeylerin güzel olduğunu öğrettiğinizde,
Başka şeylerin çirkin olduğunu göreceklerdir.

... Çocuklarınıza koyduğunuz kurallara dikkat edin,
Kurallar, sorumluluklarını götürür.
Çocuklarınıza verdiğiniz ödüllere dikkat edin.
Cezalar, güveni götürür.

... Çocuklarınızın başarılarını sürekli,
Büyük atletlerin, sanatçıların, ünlülerinkiyle kıyaslarsanız,
Kendi güçlerini kaybederler.
Onları başarı ve zenginlik için zorlarsanız,
Aldatmayı ve çalmayı öğrenirler,
Beklentilerinizi karşılamak için.

Onlara başarmayı öğretirseniz,
Asla tatmin olmazlar.
Onlara memnuniyeti öğretirseniz,
Her şeyi başarırlar.

... Kendi yaşamınızda,
Dingin ve keyifli,
Memnun ve huzurlu olun,
Bu sizin en büyük mirasınızdır.

(Tanıtım Bülteninden)


27 Eylül 2011 Salı

Gıdaların Gİ Değeri


  • PROTEİNLER:
Et:0
Balıklar:0
Yumurta:0
Peynir:0
Yoğurt:0
Süt:0
Ayran:0

  • SEBZELER:
Sebzeler çiğ ve pişmiş hallerinde farklı değerlere sahiptir. 

Lahana,Karnabahar,Brokoli (Her türlüsü): 0
Enginar,Kereviz :0
Patlıcan,Kabak,Biber:0
Salatalık,Domates,Kuru Soğan,Marul :0
Taze Yeşil Fasulye: 48
Turp, Yer Elması :15
Çiğ Havuç:40 Haşlanmış havuç:70
Çiğ Lahana: 15 Pişmiş Lahana:40
  • BAKLAGİLLER(PİŞMİŞ):
Yer Fıstığı:0
Kuru Fasulye ve Barbunya: 30
Kuru Bakla:79
Mercimek :30
Kuru Börülce: 30
Nohut:42
  • KURUYEMİŞLER
Badem:0-15
Ceviz:0-15
Çiğ fındık:0-15
Çiğ yer fıstığı:0-15
Antep Fıstığı:0-15
Kuru Kayısı:30
Kuru Mürdüm Eriği: 29
  • MEYVELER
Kiraz-Vişne:22
Erik: 24
Greyfurt:25
Şeftali:28
Elma-Armut:40
Çilek-Böğürtlen-Karadut:40
Portakal: 45
Üzüm:53
Kayısı:57

Glisemik İndeks Nedir?

Glisemik İndeks (Gİ) yiyeceğin içindeki karbonhidrat miktarının hesaplanmasıdır. Karbonhidrat içeren bir besinin kana geçtiğinde, insülini yükseltme hızı olarak da düşünülebilir.

  • Yüksek Gİ : 100-70
  • Orta Gİ: 70-50
  • Düşük Gİ: 50-0
İşlenmiş ve rafine edilmiş gıdaların, şekerli ürünlerin Gİ değeri her zaman 100'dür !

Düşük Glisemik İndeksli gıdalar tüketmenin etkileri nelerdir?

  • Tokluk hissi uzun sürer. Sık sık bir şeyler yeme isteği ortadan kalkar.
  • Kan şekeri dengeli olarak yükseldiğinden tatlı krizleri yaşanmaz. Yorgunluk, gerginlik,sinirlilik ortaya çıkmaz. Yemeklerden 1-2 saat sonra acıkma durumu ortaya çıkmaz.
  • Gİ gıdalar uzun süreli tokluk hissi verirler ve Leptin Hormonunun salgılanmasını sağlarlar. Böyle göbek yağları yumuşar ve erir gider :)
Yiyeceklerin Gİ değerleri yeme şekline göre değişir. Örneğin sebzeler pişirildiğinde Gİ değerleri artar çünkü içlerindeki selüloz lifleri parçalanır ve şişerler.

Leptin Direnci Nasıl Kırılır?

1. FİZİKSEL AKTİVİTE.
Karatay'a göre leptin direncinin ilk etkisi bacaklarda görülüyor. Bacaklarda yağlanma başlıyor. Karaciğer yağlanması ve devamında tekerlik gibi göbekler oluşmaya başlıyor. Egzersiz olmadan, fiziksel aktivite arttırılmadan leptin direncinin kırılması ve karaciğer yağlanmasının önüne geçmek mümkün değil. Karatay'a göre "Nasıl daha fazla yürürüm? Daha fazla hareket ederim?" diye sormak gerekiyor. Yürüyüş en etkili egzersiz olarak görüyor.

2. SAĞLIKLI YAĞLARI KULLANMAK.
Saf tereyağı ve soğuk sıkma zeytinyağının yemeklerde istenildiği gibi kullanılmasını öneriyor. Bunun dışındaki yağlar kimyasal işlemden geçtiği için kesinlikle kullanmayın diyor Karatay.

3.İŞLENMİŞ GIDALARDAN UZAK DURMAK.
Doğal, bütün ve bozulmamış gıdaları kullanılmalı, herhangi bir şekilde fabrikaya girmemiş ve kimyasal işlem görmemiş olması gerekiyor.

4.DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSLİ GIDALAR TÜKETMEK.
Bu maddenin tüm ayrıntılarını bir sonraki yazımda yayınlayacağım için ayrıntıya girmiyorum.

Leptin Hormonu, İşlevleri,Direnci ve Hastalıklar

İnsülin ve Leptin hormonlarının çalışmalarını şöyle özetlenebilir;

İnsülin hormonu; kan şekerinin yakıt olarak kullanılmasını ve kullanılmayan fazla kısmının da trigliserid olarak depo edilmesini sağlar iken, Leptin hormonunun görevi ise depoda birikmiş olan vücut yağlarının enerji olarak kullanılmasını sağlamaktır.

Leptin hormonunu ancak 4-5 saat içinde bir şey yenilmediğinde trigliseridleri (depoda bulunanları) kan şekerine dönüştürerek vücudun ihtiyacı olan enerjiyi sağlar.

Bunun sonucunda da Leptin salgılanmazsa kilo verilemez diyor Karatay. Sık sık, az az yiyerek zayıflamak olmaz diyor. Çünkü sürekli kanda insülin oluşmasını sağlıyormuşuz sık sık yiyerek. Böylece de depodakiler depoda kalıyor ve kandaki fazla insülin de depoya gidiyor. Bundan dolayı da zayıf, şişman fark etmiyor otuzumuzdan sonra göbekler hafiften yol almaya başlıyor diyor. Bu yol sonunda 55-60 yaş arası kadınların çoğunun koca göbekli olmasına neden oluyormuş.

Leptin hormonu en çok derin uykudayken salgılanıyor. Sabah saat 5'e kadar bu hormonun en çok salgılandığı zaman. Bu yüzden geceleri yememek gerekiyor. Doğum sonrasında kilo vermenin güçleşmesinin nedenlerinden biri de bu sanırım. Sürekli olarak gece emzirmek veya mama için uyanmak derin uykuya geçmeye engel oluyor ve leptin hormonu da yeteri kadar salgılanamıyor.

LEPTİN DİRENCİ

Çok tehlikeli bir durum, en az insülin direnci kadar tehlikeli. Eğer ki kilo vermek için leptin daha çok salgılansın diye açlık uzun sürerse ortaya Leptin Direnci çıkıyor.

İnsülin ve Leptin direnci benzer belirtileri veriyor;

Sık sık acıkma
Doyamayacağını düşünme
Sürekli atıştırma ihtiyacı. Özellikle şekerli gıdalar tüketme isteği.

Bu belirtiler var ise leptin ve insülin direnci oluşmuş demektir. Karatay'ın amacı ise bu dirençleri kırmak ve yeniden oluşturmamak.

Uzun vadede Leptin ve İnsülin direnci metabolizmanın bozulmasına ve dejeneratif hastalıklara neden oluyor.

Dejeneratif Hastalıklar ise şöyle;


  • Kilo
  • obezite
  • Karaciğer yağlanması
  • Diyabet
  • Hipertansiyon
  • Kalp krizi
  • TİP II diyabet
  • Felç
  • İnme
  • Kronik artritler
  • Kronik bel ağrıları
  • Kanserler
  • Alzheimer
  • Erken bunama
  • Polikistik meme hastalığı
  • Polikistik over sendorumu
  • Erken adet görme
  • Adet bozuklukları
Bir sonraki yazım, Leptin Direncinin kırılmasının nasıl sağlanacağı ile ilgili olacak.

Kratay Tipi Beslenmenin Hormonlardaki Etkisi

Prof. Dr. Karatay, beslenme tarzını oluştururken bir bakıma hormonlardan, hormonların vücuda etkilerinden yola çıkıyor.

Etki 1: Yemeklerden sonra kanda insülin yükselmeye başlar. Yemekten 2-2.5 saat sonra doruk noktasına ulaşır.

Etki 2: İnsülin 2.5 saat sonra azalmaya başladığında glukagon yükselmeye başlar.

Etki 3: Glukagon, karaciğer yağları ve depo edilmiş şekerin salgılanmasını sağlar.


DİKKAT  1: Kilo verebilmek için kanda insülinin azalması, glukagonun salgılanması gerekir. Eğer ki siz ara öğün yerseniz, kana yeniden insülin verirsiniz ve glukagonun salgılanmasına engel olursunuz. Böylece kilo vermek hayal olur.

DİKKAT 2: Eğer ki sürekli glukagonun salgılanmasını ister ve hiç bir şey yemezseniz organlarınız glukagona olan duyarlılığını yok edersiniz. Yine kilo vermek hayal olur.

Etki 4: Ara öğün yememeğe neden olan hormon leptin hormonudur. Sağlıklı besleniyorsanız öğünler arasında yani 4-5 saat boyunca acıkmamanız gerekir.

Karatay'ın beslenme tipinin amacı bunu hayata geçirebilmektir.

Bir sonraki yazıda hayati önem taşıyan Leptin Hormonunun ne olduğuna ve ne zamanlar salgılandığına, nelere etki edeceğine değineceğim.


Karatay Tipi Beslenme


İtiraflar:

1- Aylar önce basıldığından haberim olan Karatay Diyeti adlı kitaba hiç ilgi göstermedim. Zannediyordum ki, pek moda olan bilmem ne ile pilates, bilmem ne ile yoga, bilmem kimin zayıflama sırları, bilmem kimin mutfak sırları gibi popüler isimler tarafından yazılmış, bir diyet kitabı. Listeler ve vaatler var diye düşünüyordum. Geçen gün kitapçıda gözüme çarptı ve bir baktım ki Profesör tarafından bilimsel olarak yazılmış bir kitap. Bundan sonra alıp okumaya karar verdim.

2-Kitapta vazgeçin dediği şeylerin en başında ekmek geliyor. Ben daha yeni bir ekmek makinesi almışken, yapılır mı bu bana diye düşünerek kitabı bitirince koşup kocaman bir dilim ekmek yedim.

3-Ekmek yedim ama, kitap çok mantıklı, ekmek ile ilişkimizi bu günden sonra sonlandırıyorum.

4- Beni en çok cezbeden şeyin çerezler ve etlerin serbest olması olduğunu yazmak zorundayım. Kırmızı et ve çerezi suçluluk duymadan yiyebilme düşüncesi bile aklımı başımdan aldı.

5- Kitabın adının Karatay Diyeti olmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Karatay Beslenme Tipi demeyi daha uygun gördüm. Belki de haddimi aştım :)

Habis: Bu maddelere bakarak, şimdiye kadar Karatay Beslenme Tipiyle ilgili bilginiz yoksa olumsuz düşünmeyin diye yazmak isterim. Detaylı olarak okuduklarımı aktarmaya çalışacağım. İnanıyorum ki içinize sinecek ve hak vereceksiniz Karatay'ın yazdıklarına.

SUÇLAMAYIN


Bilge ebeveynler
suç aramaz
suç bulmaz
Haberleri seyrederken, gazete okurken
şikayet etmez
endişelenmez.
Başkalarının hatalarına
bıyık altından gülmez.
Çocukları üzüldüğünde suküneti
dengeyi yitirmez.
Bilge ebeveynler etrafta olup bitene hayıflanmadan
yerine getirir sorumluluklarını.

Durum ne olursa olsun
çocuklarımızı suçlamamalıyız.
Tabii ki yol göstermeliyiz onlara
incelikli, bilgece.
Üstelik tek sorun,
hata yaptıklarında onları suçlamak da değil.

Bir hafta onlarla nasıl konuştuğunuza
dikkat edin.
Onları suçlayıp, şikayet ettiğiniz
her durumu belleğinize kaydedin.
Sarf ettiğiniz her sözü duyar çocuklarınız.

Onlara suçu başkalarında bulmayı mı,
yoksa
olumlu düşünüp,yapıcı olmayı mı
öğretiyorsunuz?

Modern Ailelere Bilgece Öğütler
William Martin

ŞEFKAT,SABIR ve SADELİK

Bu yazı benim okuduğum bir kitaptan değil maalesef ama, kızımın kreşinden her cuma mail kutuma düşen haftalık programın yanına okul sahibi tarafından eklenen farklı yazılar var. Hoşuma gidiyorlar, anlamlı geliyorlar, paylaşmak istiyorum sırf bu yüzden...


Bir tek şefkati,sabrı ve sadeliği
öğretin çocuklarınıza.
Bazı kimseler
başarıya giden yolun hırs,
gayret ve tüketimden geçtiğine inandıklarından
bu yaklaşımı abes bulurlar.

Çocuklarınız sabretmeyi öğrenince,
dünyayı olduğu gibi,
 sadeliği öğrenince,
kendilerini oldukları gibi
görürler.
Şefkat sayesinde hem kendilerini,
hem dünyayı
iyileştirecek gücü bulurlar.

Böylesi yaklaşımlar
geleneksel çocuk yetiştirme anlayışıyla
bağdaşmaz.
Çelişkiyi biz, ebeveynler yaratırız.

Şefkatli,sabırlı sadeyseniz öğretmeye gerek kalmaz;
Siz yaşarsınız,
çocuklarınız öğrenir.

Modern Ailelere Bilgece Öğütler
William Martın 

26 Eylül 2011 Pazartesi

"Bir Günden Kısa Sürede Tuvalet Eğitimi" ve Diğerleri

Öğrenme üzerine çalışan iki psikologun yazdığı bir kitap "Bir Günden Kısa Sürede Tuvalet Eğitimi". Öğrenme güçlüğü çeken bireyler için geliştirilmiş bir programı normal yetenekteki çocuklara uygulanabilirliğini keşfetmişler. Kitap içerisinde birden çok eğitim yaklaşımı kullanılarak, ağır bir eğitim biçimi oluşturulmuş. Şartlanma,pekiştirme,yadsıma ve model alma bunlardan bazıları. Ben bir çok yaklaşımın bir araya gelmiş olmasından ve eğtimin yoğun bir tempoda devam etmesinden çekindiğim için kısmi olarak uyguladım. Tamamını uygulamak isteyenler kitabı edinebilirler. Kısmi uygulama da bile az zamanda çok işler paylaştık diyebiliyorum. Aylardır tatil, okul değişikliği falan filan derken sürekli oturan ve yeniden bozulan tuvalet alışkanlığına kısa sürede kalıcı bir çözüm getirdi. Bizim de yerleşik düzenimize geri dönmemiz etkili olmuştur tabii ki. Kitabın içerisinden neler uyguladığımıza gelince;

Pratik 1: ISLAK KÜLOT - KURU KÜLOT

Gün içerisinde sıkça çocuğunuzun külodunu elleyerek "Bak, külodun kuru, kuru külotlar iyidir. Islak külot iyi değildir" diyorsunuz. Ne kadar sık yaparsanız, o kadar çabuk öğreniyor. Bir sınırlama yok. Her aklınıza geldiğinde söylüyorsunuz. Bir süre sonra sormaya başlıyorsunuz; "Külodun kuru mu?". Bakıyor ve evet diyor. Öğrenmiş demektir, tekrarlamalara devam ediyorsunuz.

Pratik 2: "HAYIR"

Ve bir anda beklenen oluyor. Sıcacık bir çiş akıyor popodan aşağıya ve durduğu yerde bir ıslaklık :) Ciddi ve yüksek tonla, kitaba göre bağırarak ama ben bağıramayı doğru bulmadım, "Hayır" diyorsunuz. "Islak külodu ben sevmiyorum, baban sevmiyorum, anneannen sevmiyor, hiç kimse sevmez. Seni çok seviyoruz ama, çişini altına yapmanı sevmiyoruz. Çiş tuvalete yapılır" diyorsunuz. Bu gayet sert ve tavizsiz olmalı. Yüzünüze bakan iki çift şaşkın, endişeli gözlere kanıp yumuşamak yok. "seni seviyoruz" demek çok önemli. Kuru kuru bağırmak ya da azarlamak değil. Mümkünse aynen bu cümlelerle  tepkinizi veriyorsunuz. "Bak bakalım külodun kuru mu?" diye soruyorsunuz, cevap almadan "Kuru değil, ıslak. Islak külot iyi değildir. Gidip değiştir" diyorsunuz.

Pratik 3: KENDİNİ TEMİZLE, KENDİN TEMİZLE

Kızım 22 aylıktı uyguladığımızda, hala kendi üstünü değiştiremiyor ama bu aşamada kendini soymasını ellerini yönlendirerek başardık. Kendi ıslak külodunu çıkartırtıyorsunuz, kirliye koyuyor, yenisini alıyor ve giymesini sağlıyorsunuz. Bu işlemler sertçe yapılmıyor, bu aşamada azarlamak kızmak yok. Sadece değiştirmesini sağlıyorsunuz. Devamında haydi bakalım şimdi temizlik zamanı diyerek, eline bir bez veriyorsunuz ve çiş yaptığı yeri kendince temizlemesini sağlıyorsunuz. Yapabildiği kadar, siz asıl temizliği yapacaksınız fakat sizin temizlediğinizi görmemeli. Bu sefer "temizleyemedim" ya da "başaramıyorum" duygusunu pekiştirmiş olursunuz. O temizledikten sonra çaktırmadan siz temizliyorsunuz.

Kitap dışında okuldaki psikolog tavsiyelerinden de yararlandık;

Tavsiye 1: Kasların gelişmesi için tutmayı öğrenmesi lazım, arabadayken ya da parktayken çişim var dediğinde, tutmasını söyleyin. 2-3 dakika ile başlayan tutma alıştırmaları 7-8 dakikaya kadar çıkar.

Tavsiye 2: Kızmak yerine, kendisine temizletin. Sorumluluğu alınca, gereğini daha kolay yapar.

Tavsiye 3: İlk başlarda her çocuk çişini ve kakasını ne yapacağını bilemediğinden uzunca tutar. Önüne geçmek için bolca sıvı verin ki tutamasın.

Tavsiye 4: İlk önce çiş, sonra kaka öğrenilir.

Tavsiye 5: "Çişin var mı?" diye sormak yerine, "Haydi çiş yapmayı deneyelim" diyerek tuvalete gidin.

Tracy teyzeden yaralandığımız;

Lazımlık yerine klozet adaptörü kullanarak, bir basamağı atlama fikrini benimsedik ve uyguladık. Çok rahatız.

Doktordan öğrendiğimiz;

Tam kuruluk için hemen hemen 1 yıl geçmesi gerekir. Çocuğa aradaki kazalardan dolayı kızmayın.

Benim tavsiyem;

Halılar, koltuklar, parke zeminler, oto koltukları, arkadaşınızın evi, AVM meydanı her yer ama her yer temizlenebilir. Çişini ya da kakasını kaçıran minik bir bedeni azarlamak ise telafisi olmayan güvensizliklere, onur kırgınlıklarına ve başarısızlık duygusuna neden olabilir. Sevginiz, sabrınızı güçlendirsin.

Bu bir süreç unutmayın, öğrenmek bir anda olmaz. Minicik yürekleri bir çiş için bir b.k için kırmayın derim...

Kitabın kendisine ulaşmak isterseniz, burada.